Bağımsız bir yaşam 18 yaşına gelindiğinde kendiliğinden olan bir durum değil. Bu hiç kimse için böyle değil. Söz konusu bağımsızlığı özel gereksinimli çocuk için hedeflediğimizde işimiz hem kolay hem zor. Kolay kısmı bunu erken dönemde fark etmemiz ve sistemli planlı adımlarla hareket etmemiz. Zor kısmı ise özel gereksinimli çocuğumuzun bağımsız bir yaşam sürebileceğine çoğunlukla inanılmıyor olması ve bu kalıp yargılarla süreçte baş etmek zorunda olmamız. Bağımsız yaşama giden yol-1’de ayrımcılıkla mücadele etmeye ilk önce kendi bakış açımızı değerlendirerek bakmamız gerektiğini belirtmiştik. Biz ebeveynlerin konuyu nasıl algıladığı ve yorumladığı çevreden gelen bakış açısının dönüşmesinde oldukça etkili. Önce kendimize soralım:
– Bana bağımlı bir çocuk mu istiyorum?
– Yoksa kendi yeterliklerini sergileyebildiği bağımsız bir yaşama sahip bir çocuk mu istiyorum?
Bu soruyu kendi aramızda konuştuğumuzda hepimiz bağımsız yaşama sahip bir çocuk istediğimizi belirttik ancak ardından kocaman bir “AMA” dedik. O “AMA” ötekileştirmeye dayalı kaçınma ya da acıma davranışlarını örneklendiren kalıp yargıları içeriyordu.
Örneğin;
- Görüyoruz okullarda çocuklarımız istenmiyor…
- Hadi öğretmen istedi, öğrencilerin velileri istemiyor…
- Minübüste otobüste dik dik bakıyorlar, ben olmasan çocuğum o bakışları tek başına kaldırmak zorunda kalacak…
- Parklarda çocuklarını alıp kaçıyor anneler…
- Ya onu kandırırlarsa…
- Yapamaz diye düşünüp yardımcı oluyorlar…
- Yapamaz diye onun yerine yapıyorlar…
Amaların hepsi toplumun bakış açısından kaynaklanan tutum ve davranışlardan kaynaklanıyordu. Biz ise suçlu arıyorduk. Halbuki olduğumuz halimizle var olmak bir insan hakkı…Birilerinin yanlış bir bakış açısına sahip olması bizim davranışlarımızı etkilediğinde sistematik olarak bu ayrımcılık ateşinin altına odun atmış oluyoruz. O nedenle bu kalıp yargıların yerine yeni cümleler kurabilmeliyiz. Örneğin yukarıdaki kalıp yargıların yerine ne koyabiliriz? Aşağıdaki cümleler bizim toplantılar sırasında bulduğumuz bir kaç cümle.
- O okulda okumak benim çocuğumun en doğal hakkı…
- Birisinin isteyip istememesine bağlı değil çocuğumun o okula gidecek olması
- İnsanlar bilmedikleri/anlamadıkları şeye karşı merakla bakar, bana soru sormalarına izin verebilir miyim?
- Çocuğuma güvenlik becerilerini öğretebilirim/ öğrenmesi için destek alabilirim.
- Çocuğuma yardımcı olmak isteyenlere bunun ona verdiği zararı açıklayabilirim.
Senin içinde hangi kalıp yargılar var? Bunlar sana nasıl hissettiriyor? Bunları dönüştürmek için hangi yeni cümleleri kurabilirsin?